Connect with us

Gündem

İYİ Parti Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nusret Cömert, “Hatay Yeniden” vizyonuyla yaşanabilir bir kent sözü veriyor.

Published

on

“H’ATA’YA BORCUMUZ VAR, ÖDEYECEĞİZ”

İYİ Parti Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nusret Cömert, depremde yıkılan Hatay’ın yeniden inşası için yerel, ulusal ve uluslararası kaynakların kullanılacağı “Hatay Yeniden” vizyonunun kentin aydınlık yarınlarının habercisi olacağını söyledi.
Hatay’da yürüttüğü sıradışı seçim kampanyasıyla dikkatleri üzerine çeken ve son günlerde yapılan kamuoyu anketlerinde istikrarlı yükselişini sürdüren Nusret Cömert, “Binlerce yıllık geçmişiyle kültürlerin buluşma noktası olan ve topraklarındaki bereketi halkıyla ve ülkesiyle paylaşan Hatay’a hizmette cömert davranacak bir yerel yönetim anlayışının tam zamanıdır.” dedi.

“Hatay Yeniden” vizyonu ile kenti yeniden inşa sürecinin, halk, yerel, ulusal ve uluslararası iş birliklerinin kararlı ve güçlü projeleriyle mümkün olabileceğini vurgulayan Nusret Cömert, bunun için gerekli planlamaları ve projeleri uzman bir ekiple tamamladıklarını söyledi. Hatay’ın yeniden inşası için tarihi bir aşamaya gelindiğine dikkati çeken Nusret Cömert, “Bu tarihi sorumluluğumun bilinciyle, birleştirici ve kaynaştırıcı bir anlayış temelinde oluşturduğumuz “Hatay Yeniden” vizyonuyla, tarihi ve kültürel dokuyu koruyarak, afetlere dirençli, müreffeh, uygar ve yaşanabilir bir şehir inşa edeceğiz” ifadesini kullandı.

“Acılarımız ve kayıplarımız büyük. Ama umudumuz daha büyük!”
İYİ Parti Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nusret Cömert, Hatay’ın yeniden inşasının siyaset üstü bir konu olduğunu ve öncelikle Hataylıların yaşanabilir ve çağdaş bir kente kavuşması gerektiğini vurguladı.
“Depremde yıkıldık, acılarımız büyük, kayıplarımız büyük. Ama umudumuz daha büyük!” diyen Cömert sözlerine şöyle devam etti: “Deprem felaketinin memleketimizde açtığı yaraları sarmak için bireysel katkılarımı yaptım, ama elbette ki bunlar yetmez. Hatay’ımızı alt ve üst yapısıyla yeniden inşa etmek gerekiyor. Hatay’da doğmuş, hem anne hem baba tarafından 10 nesildir buranın bir öz evladı olarak, kısa bir süre önce İYİ Parti Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’in adaylık davetini kabul ederek bu sorumluluğu aldım. Siyaset üstü bir iş insanıyım. Siyasi referansım Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkeleri, Atatürk milliyetçiliği, anayasamızda tanımlanan Türk Milliyetçiliği’dir. Başta Ulu Önder Atatürk ve aziz şehitlerimiz olmak üzere; Hatay’a karşı tarihi bir sorumluluğumuz ve borcumuz var. Bu borcu ödeyeceğiz.”

“Hatay için tarihi bir aşamaya geldik”
Yıkılan Hatay’ın yeniden inşası için tarihi bir aşamaya gelindiğinin altını çizen Nusret Cömert, “Bu tarihi sorumluluğumun bilinciyle; birleştirici ve kaynaştırıcı bir anlayış temelinde oluşturduğumuz “Hatay Yeniden” vizyonum için planım hazır ve nasıl yapacağımı da çok iyi biliyorum. Hatay’ı yeniden inşa ederken projeler ve finansmanı için yerel ve ulusal kaynakları değerlendireceğim, uluslararası kurum ve kuruluşların finans ve bilgi kaynaklarını harekete geçireceğim. Birleştirici ve kaynaştırıcı bir anlayışı hakim kılarak Hatay’ımız için bir koordinatör görevi yürüteceğim.” diye konuştu.

“Hatay, kültür turizminin başkenti olacak”
Hatay’ın pek çok yerinin büyük arkeolojik değere sahip olduğunu, şehri yeniden inşa ederken bu tarihi mirası koruyacağını da vurgulayan Nusret Cömert, “İlimizin tarihi alanlarını açık hava müzesine dönüştüreceğim. Oluşturacağım kültür rotalarıyla çeşitlendirilmiş turizm alt yapısıyla katma değeri en yüksek turizm çeşidi olan kültür turizmini kentimize getireceğim. Hatay’ı kültür turizminin başkenti yapacağım.” dedi.

Şehrimizde ‘Yeni Hatay’ yaşam bölgeleri oluşturacağım.

Hazırladığı planda Hatay’ın tarihi alanlarını ve tarım arazilerini koruyacağının altını çizen Nusret Cömert, şunları söyledi: “Bu planda Hatay’ın tarihi alanlarını ve tarım arazilerini korurken altyapısı ve üstyapısının doğru şekilde oluşturulduğu, ulaşım entegrasyonun sağlandığı, lojistik düzenlemelerinin yapıldığı, ihtiyaca uygun işyerlerinin belirlendiği, sanayi ve üretim alanlarının büyümeye elverişli olarak planlanıp hayata geçirildiği ve kent peyzajının yapıldığı güzel Hatay’ı yeniden inşa edeceğim. Şehrimizde ‘Yeni Hatay’ yaşam bölgeleri oluşturacağım. Bu yeni yaşam bölgelerinin her mahallesinde parklar, okullar, kreşler, yürüyüş parkurları, bisiklet yolları ve spor alanları olacak. Her kesimden ve her yaştan vatandaşım için kafeler, restoranlar, kültür, sanat merkezleri ve sosyal yaşam alanları olacak. Bunları hafif raylı sistemlerle birbirine bağlayacağım.”

“Hataylıların yaşam koşullarını hızla iyileştireceğim”
Göreve gelir gelmez, projelerini hayata geçirmek için sıkı bir çalışma başlatırken çok daha acil yapılması gereken konulara öncelik vereceğini belirten Nusret Cömert, “Çadırlarda, konteynerlerde, çok zor koşullarda hayatını idame ettirmeye çalışan hemşerilerimin yaşam koşullarını iyileştirecek tedbirler alacağım. Konteynerlerde yaşayan hemşerilerimin yağan her yağmurda ıslanmamaları, sıcaktan ve soğuktan korunmalarını sağlayacak önlemler alacağım. Konteyner kent koşullarında, aş evleri, kreşler, çocuk oyun alanları, ortak eğitim ve etüt alanları ile ortak sosyal yaşam alanları oluşturacağım.” ifadesini kullandı.

“Esnaf ve zanaatkar, sağlıklı işyerlerinde hizmet verecek”
İYİ Parti Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Nusret Cömert, İskenderun Esnaf ve Sanatkarları Odası yetkilileri ve Hatay Akademik Meslek Odaları Koordinasyon Kurulu (HAMOK) ile de görüşerek kent ekonomisinin bel kemiğini oluşturan esnaf ve sanatkarlara yönelik projelerin de hızla uygulanacağını hatırlattı.
Esnaf ve zanaatkarların kentin ruhunu ve kimliğini temsil ettiğini belirten Cömert, “Ticaretin omurgası, ekonominin can damarı, kültürümüzün mayası esnaf ve zanaatkarımız; yıkım görüntüsünün hafızalardan silindiği, hayatın normalleştiği, haksız rekabetin önlendiği, eşit şartlarda ticari faaliyetlerini yapabildiği, altyapısı düzgün ve sağlıklı işyerlerinde hizmet verecekler. Hatayımız’ın sahip olduğu ülkemizin ve dünyanın dört bir yanına dağılmış insan kaynaklarını cezbedecek bilim ve teknoloji alanlarının oluşumu için gerekli şartları sağlayacağım.” dedi.

“Sahadayım, Hataylıları dinliyor, onların sesine kulak veriyorum”
Hataylıların kendilerini samimi olarak dinleyecek ve empati kuracak vatan evlatlarına, görev adamlarına bugün her şeyden fazla ihtiyacı olduğunu belirten Nusret Cömert, “Ben de bu misyonla Hatay için alanlardayım. Hatay’ın her bir köşesinde her kesimden hemşehrimi dinliyorum, bir şey anlatmaya çalışmıyorum. Sadece dinlemeye çalışıyorum. Bizi bu yıkımdan kurtaracak şeyin, birbirimizi iyi dinlemek ve Hataylıların geleceğine katılımcı yönetim anlayışıyla yön vermek olduğunun farkındayım. Hatay’da, esnafın da, öğrencinin de, işçinin de, memurun da, emeklinin de, sivil toplum kuruluşlarının da, meslek odalarının da, üreticinin dertleri de burada ortaklaşıyor.” dedi.

“Hatay için tünelin ucunda ışık var mı” sorusuna üç senaryo ile cevap
“Hatay Yeniden” vizyonunu detaylandırarak anlattığı toplantılarda iş insanlarının, meslek odaları yöneticilerinin ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin çok olumlu kanaatlerini belirterek kendisini kutladığını ve başarılar dilediğini vurgulayan Nusret Cömert, bu görüşmelerde kent dinamiklerinin geleceğe yönelik endişelerini, kaygılarını dile getirirken kendisine “Hatay için tünelin ucunda ışık var mı?” diye çok sorulduğunu belirtti.
Nusret Cömert, bu soruya üç senaryo ile cevap verdiğini kaydederek şöyle konuştu: “Uluslararası dev enerji şirketinde üst düzey yöneticilik yaptığım dönemde hep uzun vadeli gelecek senaryolarıyla çalıştık. Dünyadaki değişimlere göre, bütün dinamiklere göre farklı planlarla şirketi konumlandırdık. Hatay özelinde senaryolar düşünürsem üç seçenek ortaya çıkar. Birincisi, her şey şimdiki gibi kalır. Konteynerlerde hayat devam eder. TOKİ binalar yapar, evlere geçişler başlar. İşsizlik, sıkıntılar, sosyal umutsuzluk, intiharlar, kadına şiddet olayları, aile işi şiddet vakaları, vesaire vesaire devam eder… Bu birinci senaryo. Bunun adını koymam gerekiyorsa, ‘Allah Korusun’ senaryosu diyebilirim. İkincisi benim senaryom. Yani  “Hatay Yeniden” vizyonumla, benim koordinatör olduğum senaryo. Çok aydınlık, çok parlak. Yani ilki cehennemse bu cennet senaryosu. Siyah ve beyaz kadar farklı görüyorum. Üçüncü senaryo ise yerinde debelenip duran ‘Adet Yerini Bulsun’ senaryosu olur. Ben Hataylı hemşehrilerimin umudu seçeceğine, sandığa gittiğinde ‘Hatay Yeniden’ diyeceğine inanıyorum.”

“Hatay, Doğu Akdeniz enerji üssüne entegre olacak”
Hataylı sanayiciler ve iş insanlarıyla birlikte, katılımcı bir anlayışla ve proje finansmanı koşullarını oluşturarak ilerleyeceğinin altını çözen Nusret Cömert, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hayata geçireceğimiz projeler, şehrimiz ve ülkemiz ekonomisinin gelişimine katkıda bulunurken beraberinde istihdamı da getirecektir. Karma organize sanayi bölgeleriyle ihtisas organize sanayi bölgelerinin şehrimize kazandırılması, küçük sanayi sitelerinin kurulması için çok yönlü çalışacağız. Zengin doğalgaz rezervlerine sahip Doğu Akdeniz bölgesinin enerji üssü oluşumuna Hatay’ı entegre edeceğiz. Bütün bunları yaparken dünyamızın en büyük sorunu olan karbon salımına bağlı iklim değişikliği tehdidini dikkate alarak net karbon sıfır ilkelerini ve uygulamalarını dikkate alacağız. Hatay’ı yeniden inşa ederken projelerin finansmanı için yerel ve ulusal kaynakları değerlendirirken uluslararası kurum ve kuruluşların finans ve bilgi kaynaklarını harekete geçireceğiz. Hem bugüne hem de yarına güvenle bakacağımız Yeni Bir Hatay inşa edeceğiz. Hatay eskisinden daha iyi olacak!”

İYİ PARTİ HATAY BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKAN ADAYI
NUSRET CÖMERT KİMDİR?

Hatay’da doğdu. Hem anne hem baba tarafından on nesildir Hataylı. Makine Mühendisliği ve İşletme Yönetimi Yüksek Lisans Eğitimi aldı. Harvard Üniversitesi İleri Liderlik Kıdemli Akademi Üyesi. DamNus Enerji ve Yatırım A.Ş.’de Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürütüyor.
1984 – 2014 yılları arasında dünyanın önde gelen bir uluslararası enerji şirketinde, aralarında genel müdürlük, icra kurulu üyeliği ve yönetim kurulu başkanlığı da olan üst düzey görevlerde bulundu.
Bu şirketin Londra’daki genel merkezinde doğal gaz ve enerji iş kolunda Doğu Akdeniz ülkelerinden sorumlu iş geliştirme müdürlüğü görevini yürüttü. Bu büyük enerji şirketinin Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinden sorumlu olarak bölgede doğal gaz pazarına girişini sağladı.
Türkiye’de doğal gaz sektörünün liberasyonuna öncülük etti. Ülkemizde ilk doğal gaz ithalat ve toptan satış şirketini kurdu ve Rusya ile dünyada özel şirket olarak ilk doğal gaz alım satım sözleşmesini imzalayarak faaliyete geçirdi.
Görev yaptığı uluslararası enerji şirketinin milli petrol şirketimiz olan TPAO ile birlikte Batı Karadeniz’in Türk karasularında ilk derin deniz sondaj faaliyetlerini ve Türkiye’nin Doğu Akdeniz karasularında ilk üç boyutlu sismik faaliyetlerini, Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu bölgesinde ilk kaya petrolü sondaj faaliyetlerini başlattı.
Görev yaptığım öncü enerji şirketinin petrol ve doğal gaz arama alanında Orta Doğu ve Kuzey Afrika Liderlik Ekibi üyeliği, doğal gaz ve enerji alanında Avrupa Liderlik Ekibi üyeliğini yürüttü. Türkiye’nin önde gelen bazı holdinglerinde bağımsız yönetim kurulu üyelikleri ile denetim ve kurumsal yönetişim komite başkanlıklarından bulundu. Harvard Club of New York üyesi olup Trinidad ve Tobago Cumhuriyeti Türkiye Fahri Başkonsolosu.
Aralarında uzun yıllar üyesi ve Enerji Grubu Başkanı olduğu Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği TÜSİAD, Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptığım Türk Amerikan İş Adamları Derneği TABA AmCham, Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptığım Petrol Platformu Derneği PETFORM, kurucu Yönetim Kurulu Üyeliğini yaptığı Enerji ve İklim Değişikliği Vakfı ENIVA, Türkiye-Orta Amerika ve Karayipler İş Konseyi Yürütme Kurulu Üyeliği yaptığı Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu DEİK, Yönetim Kurulu Üyeliğini yaptığı İstanbul Consular Corps ICC, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığını Yaptığım Harvard Mezunlar Derneği, Dış Politika Enstitüsü DPE olmak üzere uzun yıllar pek çok sivil toplum kuruluşunda aktif görevlerde bulundu. Yine aralarında Davos Dünya Ekonomik Forumu’nun da yer aldığı çok sayıda uluslararası konferanslarda konuşmalar, moderatörlükler ve başkanlıklar yapıyor.

Continue Reading

Gündem

Diyarbakır’ın Gururu: Saadet Koktay’a Onur ve Başarı Ödülü

Published

on

Türkiye’nin farklı köşelerinden gelen yetenekler, Erdal Özkaplan tarafından düzenlenen “Türkiye’nin Sihirli Ellerinden Eğitim ve Ödül Gecesi” etkinliğinde bir araya geldi. 7-8 Aralık tarihlerinde Ankara TZOB Otel’de gerçekleştirilen etkinlik, hem mesleki eğitime hem de başarıların ödüllendirilmesine sahne oldu.

Jürilik Eğitimi Ankara Koleji’nde Verildi

7 Aralık günü Ankara Koleji’nde düzenlenen jürilik eğitimi, mesleki uzmanlaşmayı hedefleyen katılımcılara kapsamlı bilgiler sundu. Sektörün önde gelen ismi Erdal Özkaplan liderliğindeki eğitim, yoğun ilgi gördü ve katılımcılara yeni kapılar açtı.

Başarı ve Onur Ödülleri Sahiplerini Buldu

8 Aralık akşamı TZOB Otel’de düzenlenen “Onur ve Başarı Ödülleri Gecesi”, Türkiye’nin dört bir yanından gelen isimlerin başarılarını taçlandırdı. Diyarbakır’dan katılan Saadet Koktay, “Diyarbakır’ın En İyi Türban Tasarım Uzmanı” ödülüne layık görüldü. Aynı zamanda Saadem Kuaför ve Güzellik Merkezi sahibi olan Koktay, bu ödülle bölgeye büyük bir gurur yaşattı.

Bismil’den Dersim Erdem ve Kulp’tan Aysel Zengin de onur ödülü alan diğer isimler arasında yer aldı. Etkinlikte, Diyarbakır’ın farklı bölgelerinden gelen başarılı isimler, yerel başarıların ulusal ölçekte takdir edilmesini sağladı.

Diyarbakır İçin Çifte Gurur

Diyarbakır, etkinlikten çifte gururla döndü. Yüksek Komite Onur Ödülü ile birlikte, Saadet Koktay’a verilen ödül, bölgedeki yeteneklerin ulusal platformda tanınmasını sağladı. Koktay, ödül sonrası yaptığı açıklamada, başarısını Diyarbakır halkına ithaf ettiğini belirtti.

Türkiye’nin Her Köşesinden Katılım

Türkiye’nin dört bir yanından gelen meslek erbapları ve sanatseverler, etkinliği unutulmaz bir geceye dönüştürdü. Hem eğitim programları hem de ödül töreni, sektörel gelişime önemli katkılarda bulundu.

Saadet Koktay ve diğer ödül alan isimler, başarı hikayeleriyle genç nesillere ilham kaynağı oldu.

Continue Reading

Gündem

“Sizin Ankara’da ne işiniz var”

Published

on

Kilis’te çeşitli ziyaretlerde bulunan BBP Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Emin Serin sınırın sıfır noktasından DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit’in “Halep’e Türk bayrağı dikildi diye sevinenler var. Halep kimin toprağı? Kimin şehri? Türkiye, Halep’i Suriye’yi işgal mi etmek istiyor? Soruyoruz.“” sözlerine sert tepki gösterdi.

 

BBP Genel Başkan Yardımcısı Serin, Türkiye’nin dış politikada attığı adımlardan rahatsızlık duyan bölücü terör örgütünün siyasi uzantılarına sesleniyorum: “Sizin milletin meclisinde, Ankara’da ne işiniz var? Ay Yıldızlı AL Bayrağımızın dalgalandığı her yerde biz şeref duyarız.” ifadelerini kullandı.

“KİLİS HALKI BÜYÜK FEDAKARLIK GÖSTERDİ”

Temaslarını il içi program ve etkinliklerle de sürdüren Doç. Dr. Emin Serin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;

“Kilis, yoğun göçmen nüfusu ile dikkat çeken bir şehrimiz. Bu kadim şehrin vefakar insanları, göçmen krizinde büyük bir fedakârlık örneği göstermiştir. Türkiye’nin insani yardımlardaki liderliği, Kilis gibi şehirlerin özverisiyle mümkün olmuştur.

Suriye’de kalıcı barış ve istikrar sağlandığında, Suriyeli misafirlerimizin güvenli bir şekilde ülkelerine dönüşü için gerekli tüm çalışmaları yapacağız. Bu süreçte Türkiye, insani değerlerden asla taviz vermeyecektir.

“TÜRKİYE YOL GÖSTERİCİ OLMAYA DEVAM EDECEK”

Bu noktada; göçmen krizinin yükünü sadece Türkiye’nin taşımasının adil olmadığını belirtmek isterim. Uluslararası toplum, bu sorunun çözümü için daha fazla sorumluluk almalıdır. Türkiye, “girişimci ve insani dış politika doktrininin bir sonucu olarak; lider ve yol gösterici ülke olmaya devam edecektir.

Suriye’de barışın sağlanması, yalnızca askeri değil, aynı zamanda siyasi bir süreçtir. Türkiye, dünyanın her bölgesinde olduğu gibi, burada da tüm aktörleri kapsayan adil ve kalıcı bir çözüm için öncülük etmeye hazırdır.

“ASLA TAVİZ VERMEYECEĞİZ”

Suriye’nin toprak bütünlüğü bizim için vazgeçilmezdir. Bölgenin parçalanmasına ya da başka güçlerin nüfuz alanı haline gelmesine karşı çıkıyoruz. Bildiğiniz üzere 5 Aralık 2024 tarihli Milli Güvenlik Kurulu toplantısında bu konu tekrar teyit edilmiştir.

Kilis ve diğer sınır şehirlerimizde, sınır güvenliğini daha da güçlendirecek adımlar atılması gerekiyor. Türkiye’nin toprak bütünlüğünü ve vatandaşlarının güvenliğini tehdit eden unsurlara karşı hiçbir taviz vermeyeceğiz.

“BM ve ULUSLARARASI KURULUŞLAR YETERSİZ KALDI”

Birleşmiş Milletler ve uluslararası kuruluşlar, Bosna Hersek’te, Kosova’da, Filistin’de, Doğu Türkistan’da ve çeşitli tarihlerde annelere gözyaşı döktüren ve toplumlara zulmü ve ölümü dayatan birçok hadisede olduğu gibi; Suriye krizinde de çözüm üretmede yetersiz kalmıştır. Sessiz kalmıştır. Daha etkin ve adil bir müdahale mekanizması geliştirilmesi acilen gereklidir.

Büyük Birlik Partisi Kilis İl Başkanlığımızın düzenlediği teşkilat buluşmasına katılmak üzere geldiğimiz Kilis’te, aynı zamanda,
7 Aralık Kurtuluş Törenlerine de iştirak etmekten büyük mutluluk duyuyorum.” dedi.

BBP KİLİS’te HAREKETE GEÇTİ!

Büyük Birlik Partisi’nin Kilis İl Başkanlığı bünyesinde ilçelerde faaliyet gösterecek olan yeni ilçe başkanları ve kadın kolları başkanlarının görev tevdilerini de yapan Doç. Dr. Emin Serin Türkiye’nin, Büyük Birlik Partisi’nin birleştirici gücüne ihtiyacı olduğunu vurguladı.

Continue Reading

Gündem

Kapadokya’nın Sessiz Hazinesi: Keşlik Manastırı

Published

on

Nevşehir’in Ürgüp ilçesindeki Keşlik Manastırı, tarih ve kültür meraklılarını büyülerken, Cabir ve Ayşe Coşkuner çifti, manastırın koruyuculuğunu 23 yıldır sürdürüyor.

Keşlik Manastırı, Tarih ve Kültürle İç İçe Bir Ziyaret Noktası

Nevşehir’in Ürgüp ilçesinin Cemil Köyü’nde yer alan Keşlik Manastırı, tarih, kültür ve inancın harmanlandığı eşsiz bir mekân olarak ziyaretçilerine büyüleyici bir deneyim sunuyor. Erken Hristiyanlık döneminin izlerini taşıyan bu tarihi yapılar, bölgenin kültürel mirasına ışık tutmaya devam ediyor.

 

Keşlik Manastırı’nın Tarihi ve Mimari Özellikleri

Yaklaşık 15 kilometre mesafede bulunan Keşlik Manastırı, sağlam yapıları ve özgün mimarisiyle dikkat çekiyor. Manastırda yer alan şapeller, ayazmalar, kiliseler, salonlar ve keşişlerin ibadet ettiği hücreler, erken dönem Hristiyan keşişlerinin yaşam tarzını ve inançlarını yansıtan önemli yapılar arasında yer alıyor. Bu yapılar, manastırın dini ve kültürel değerini gözler önüne seriyor.

 

 

Keşlik Manastırı’nın Koruyucuları: Coşkuner Ailesi

Keşlik Manastırı’nın günümüze kadar korunmasında Cabir ve Ayşe Coşkuner çiftinin büyük bir rolü bulunuyor. Coşkuner ailesi, dedelerinden devraldıkları bu sorumluluğu 23 yıldır aralıksız sürdürüyor. Manastırı koruma görevini üstlenen aile, tarihi yapıyı ayakta tutmak ve dünya çapında tanıtmak adına önemli bir çaba harcıyor.

Cabir Coşkuner, manastırı ziyaret edenlere rehberlik yaparak, bölgenin tarihini ve manastırın önemini anlatıyor. Çok dilli bir rehber olarak Coşkuner, yerli ve yabancı turistlere hizmet veriyor, bu da Keşlik Manastırı’nın uluslararası ilgi görmesine katkı sağlıyor.

 

Uluslararası İlgi ve Bilimsel Araştırmalar

Keşlik Manastırı, son dönemde yapılan bilimsel araştırmalarla daha fazla dikkat çekiyor. Japon bilim insanlarının manastırda gerçekleştirdiği çalışmalar, fresklerdeki Hz. İsa ve diğer dini sahnelerin daha detaylı incelenmesini sağladı. Bu araştırmalar, manastırın sanatsal ve dini değerine dair yeni bilgilerin ortaya çıkmasına olanak tanıyor.

Continue Reading

Çok Okunan

Copyright © 2017 - 2024 TR Gündemi - trgundemi.com.tr Tüm Hakları Saklıdır.